Konyaspor Teknik Yöneticisi İlhan Palut, “Takımımla birlikte Avrupa kupalarında inşallah Türk futbolunu en uygun formda temsil edip, bunu olumsuzluğu kırmak istiyoruz. Anadolu grubu olarak ligde güzel sonuçlar alıp Avrupa’da Avrupa kadrolarıyla başa baş uğraş edip, ses getirecek bir kadro olgusunu yaratmanın uğraşını vereceğiz” dedi.
Spor Toto Muhteşem Lig’de 68 puanla 3’üncü sırada yer alan İttifak Holding Konyaspor, ülkemizi UEFA Konferans Ligi’nde temsil edecek. Yeşil-beyazlı takıma bu başarıyı yaşatan teknik yönetici İlhan Palut, Sporlig mecmuasına açıklamalarda bulundu. Konyaspor’un şampiyonluk yarışından gelecek planlarına dair bir çok hususta değerli değerlendirmelerde bulunan İlhan Palut, “Şimdi 2 sene öncesine gitmek lazım. 2 sene evvel Konyaspor; Başakşehir ve Trabzonspor galibiyetleriyle son anda ligde kalmayı başarmıştı. Her ne kadar küme düşme kaldırılmış olsa da. Geçen dönem Konyaspor’a geldim. Misyona geldiğim sene küme düşme sınırına çok yakın bir ekip devraldık. Bu dönem başında oyuncularımla yaptığım toplantıda onlara; 2 yıldır Konyaspor’un sıralama olarak verdiği çabanın ne topluluğa, ne onların mesleklerine, ne de bizim antrenörlük amaçlarımıza hiç bir halde uymadığını söyledim. Bu dönem başı Erzurum kampının birinci toplantısında oyuncularımızla yaptığımız konuşmada; ‘biz bu sene ligde fark yaratan ekibi olmalıyız’ dedim. Şöyle ki her sene doğal olarak 4 büyük şampiyon adayının ortasına sürpriz olarak bir grup girerdi. İşte biz bu sene bu farkı yaratan kadro olalım ve üst sıraları hedefleyelim dedik ve oyuncularım da buna takviye verdi. Grup olarak yalnızca dayanak vermek yetmiyor, bu amaca inanmak ve bunun uğrunda çok çalışmak gerekiyordu. Dönem boyunca biz bunu gerçekleştirebildik. Devir dönem düşüşler ve istemediğimiz sonuçlar da oldu lakin bizim için 38 hafta çok uzun bir maraton oldu. Olağan ekipte ayrılanlar oldu bunun yanı sıra üzücü olaylar da yaşadık. Grubumun 38 hafta gösterdiği çabayla ligi 3’üncü sırada bitirdik. Bu dönem başı gayemiz sıralama değil de fark yaratmaktı, onu da başardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
“ŞANSSIZ MAÇLAR KAYBETTİK”
Ligde şanssız maçlar kaybettiklerini lisana getiren İlhan Palut, “Başakşehir deplasmanına gittik erteleme maçı oynamaya orada hiç hak etmediğimiz 2-1’lik yenilgi aldık. Birinci yaramızı orada aldık. Ondan sonra Alanyaspor deplasmanına gittik maç 5-1 bitti birinci yarı 4-1 bitti her şeyi hakikat yaptığımız bir maçtı çabucak hemen çok enteresandır orada bir kırılma yaşadık. Birtakım istemediğimiz hakem yanlışları da oldu. Bunların yanı sıra İsmail hoca ile birlikte Fenerbahçe’nin sahiden çok yeterli bir çıkış yakalaması, bunlar kıymetli etkenlerdi” halinde konuştu.
“OYUNCULARIM BU BÜYÜK ACIYA KARŞIN AYAKTA KALMAYI BAŞARDILAR”
İlhan Palut, Ahmet Çalık’ın vefatı ve maksatlar ile ilgili, “Allah kimsenin başına bir daha vermesin. Çok büyük bir şoktu. Oyuncularım bu büyük acıya karşın ayakta kalmayı başardılar. Ahmet’i futbolcu olarak çok aradık. Kadronun kazanmak isteyen, uğraş eden, hırslı deneyimli bir karakteri olarak aradık. Takımıza sinerji veren dayanılmaz bir kişilik olarak yüz de yüz aradık. Olağan ki Ahmet’in kaybı bilhassa defansif manada bir tık geri aldı lakin bunu çok lisana getirmiyoruz, acımızı içimize gömdük. Bir sefer daha Allah rahmet eylesin, yeri cennet olsun. Futbol olarak bize tesiri oldu, bir tramvatik tesiri yüzde yüz oldu. Mesela tahminen O’nun yerine oynayan oyuncumuz üzerinde oldu. Zira misyonunu çok yeterli yapan bir arkadaşı aramazdan ayrıldı. Bir anda yük onun omuzlarına bindi. Periyot devir eksiksiz işler, devir dönem de yanılgılar yaptı. O bölgede bir nizamımız, bir istikrarımız vardı. Tahminen futbolumuz bozuldu lakin bir insanın kaybı çok daha kıymetli. O yüzden futbolun bize verdiği ziyanı konuşmak bana anlamsız geliyor” dedi.
“KONFERANS LİGİNDE MAKSADIMIZ KÜMELERE KALMAK”
UEFA Konferans Ligi hakkında konuşan Palut şunları lisana getirdi: “Şimdi şöyle düşünmüyoruz; ligi 3’üncü sırada bitirdik. Avrupa’ya gideceğiz. Daha ne yapalım? Kâfi. Bu bizim için yeteli değil. Tek gayemiz olağan ki kümelere kalmak. Play-Off’la berber üç ön eleme oynayacağız. Burada çekeceğimiz kura da kıymetli doğal. Zira hatırlarsanız geçen sene dönem başı hazır bir Trabzonspor vardı lakin Roma ile eşleşti ve onlar için işler çok zorlaştı. İnşallah bizim içinde en başta düzgün bir kura olur. Ülkemizi çok düzgün temsil etmeye çalışacağız.”
“HAKEMLERİMİZİN ÜZERİNDEKİ BASKIYI AZALTMAK İÇİN HERKESE MİSYON DÜŞÜYOR”
Türkiye’de hakemlik yapmanın kolay olmadığını tabir eden İlhan Palut, “İnanılmaz bir baskı altında maç yönetiyorlar, çok büyük değişimler var. Bir anda hakemin misyonuna son verilebiliyor, sonra geri dönüyor. Yaptığı bir kusur ile bir arada tahminen yıllarca inşa ettiği mesleği bir anda yerle bir olabiliyor. Artık burada bu kadar baskı altında maç yöneten hakemlerin kusur yapması kadar olağan bir şey yok. Evet bizim aleyhimize de çok net kusurlar yapıldı lakin ben buna yalnızca yanılgı demek istiyorum. İnşallah yanılgıdır. Bir futbol adamı olarak o denli düşünmek istiyorum. Kimin üzerine misyon düşüyorsa futbol kamuoyunun, yöneticilerin, biz teknik yöneticilerin, futbolcuların kimin üzerine vazife düşüyorsa hakemlerin üzerindeki baskıyı bir biçimde azaltmamız, aşağı çekmemiz gerekiyor ki onlar da daha rahat bir formda maçları yönetebilsinler. Ben yalnızca kendi ekibimle alakalı değil genel manada bu yılki hakemlerin performanslarını yetersiz buldum. Lakin dediğim üzere bu performansları bu duruma getiren etmenleri de göz arkası etmememiz lazım” dedi.
“HATAYSPOR HOŞ DÖNEMLER GEÇİRİP BAŞARILI BİR İMAJ VERDİ”
Hatayspor’un ligdeki performansının sorulması üzerine İlhan Palut, “Ben Hatayspor’da 2 yıllık bir deneyim sağladım Ömer Erdoğan hocayla bir arada. 2 sene hakikaten çok yeterli bir başlangıç, yeni çıkan bir grup olmasına karşın bu sene de Hatayspor lige yeniden âlâ başladı birinci yarı boyunca ancak ikinci yarının son ortalarında bir düşüş oldu lakin bence genel manada Hatayspor’un 2 yıllık Üstün Lig performansı göz önüne alındığı vakit son derece kabul edilebilir, başarılı işler yapan ve bu 2 sene içerisinde negatif bir endişe yaşamadan hoş dönemler geçirip başarılı bir imaj verdi” dedi.
“GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ TAKIM İSTİKRARINI YAKALAYAMADI”
İlhan Palut, 3 büyükler ile ilgili olarak, “Sistematik olarak baktığın vakit bu kulüplerde bir istikrarsızlıktan genel manada bahsedebilir miyiz yüzde 100 bahsedebiliriz. Yani bahsettiğiniz misyon değişiklikleri tahminen idari manada da bunlar yaşandı. Bir sefer bu eksi bir etmen fakat işte olaylara daima 3 büyüklerin İstanbul kadrolarının başarısızlığı istikametinden değil, bazen de işte bu makasın kapandığı artık başka kadrolarında tahminen daha mütevazı takımlarla, sisteme bağlı oyunlarla, büyük kadroların karşısında daha büyük sonuçlar alabildiği onları puan kaybına daha çok uğratabildiği gerçeğini de yadsımamamız gerekiyor. Artık biliyorsunuz Türkiye liginde 3 milyon, 4 milyon Euro maaşlar verilme bahtı kalmadı bu da yabancı oyuncularda büyük ekiplerinde tahminen bir tık daha mütevazı yatırımlar yapmasına neden oldu. Bu formda ne oldu, makas biraz daha daraldı. Bunun üstüne ben kendim için söylemiyorum yeni jenerasyon antrenörler, genç antrenörler, ortaya koydukları sistem, disiplin, çalışma isteğiyle bir arada ne yaptı, kendilerinden daha yüksek maliyetteki takımlara karşı daha düzgün bir duruş, performans sergilediler bunun da tesiri var. Ancak ben bilhassa ne Galatasaray’da ne Beşiktaş takım istikrarını yakalayamadı. Beşiktaş bilhassa sakatlıklarla çok boğuştu sonra geç kaldı, oyuncular ritim tutamadı, amaçlardan kopuldu. Galatasaray genç bir ekiple yola çıktı burada evet tahminen o bahsedilen oyuncular, Türkiye’deki yarış sistemi, Galatasaray bir kulübün baskısını kaldırma da bence çok başarılı olamadılar şimdi. Bir de Galatasaray ve Beşiktaş’ın Avrupa serüvenleri onları bu noktada biraz geride bıraktı. Ben nedenleri bunlara bağlıyorum” diye konuştu.
“İSMAİL KARTAL İLE BÜTÜNLEŞME SKORA YANSIDI”
İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’de vazifeye gelmesi ve yakalanan muvaffakiyet ile ilgili konuşan Palut, “Bence İsmail hocanın farkı büsbütün şuydu; taşlar yerli yerine oturdu diyebilirim özetle. Yani her oyuncuyu en güzel oynayacağı yerde kıymetlendirdi ve Fenerbahçe’nin daha çok mücadeleci, yüksek eden oyuncularla takım yapılanmasına gitti. Ben kadrosu fizik olarak bir evvelki periyoda nazaran çok daha uygun bir düzeyde gördüm. Fizik ve uğraş olarak çok daha âlâ bir düzeyde olduğunu ve oyuncu-kulüp ahengi, irtibatı, taraftar-oyuncu bağlantısının bir biçimde İsmail hoca ile birlikte bütünleşmenin Fenerbahçe’de çok daha net görüldüğünü gördüm bu da skorlara yansıdı. İsmail Hocanın muvaffakiyetini takdir ettim. Lakin alışılmış ki gönül isterdi ki Fenerbahçe daha berbat olsun değil buradaki gerçek bakış açısı. Keşke biz daha az yanılgı yapsaydık, yani yapabilir miydik evet, daha az kusur yapabilirdik. Rize’yi yenebilirdik, içerde Karagümrük’ü yüzde 100 yenebilirdik zira 3-0, 4-0’a gelebilecek bir maçtı, burada kusurlar yaptık. Ya da işte dışarıda Başakşehir maçından en az 1 puanla dönebilirdik aslında bu puanları alt alta sıraladığınız vakit biz Fenerbahçe’nin performansına bakmaksızın amacımıza ulaşabilirdik. Ancak bizde ikinci yarıda yapmamız gerekenden daha fazla yanılgı yaptık” sözlerini kullandı.
“FENERBAHÇE’DE İSMAİL HOCA KESİNLİKLE TEKRAR MİSYON ALACAKTIR”
Jorge Jesus’un Fenerbahçe teknik yöneticisi olmasını pahalandıran İlhan Palut, “Ben burada çok Türk-yabancı diye bakmıyorum yoksa bir Türk hocada başarısız olduğu vakit gönderilir niçin gönderilmesin ki? Yani Türkler gönderilmeyecek diye bir hal mi var? Yok lakin İsmail hoca başarılı, çok düzgün iş çıkardı ancak en azından İsmail hoca şunu kazanmıştır bu süreçten sonra; Fenerbahçe’de İsmail hoca kesinlikle tekrar vazife alacaktır. Zira Fenerbahçe topluluğunun ve taraftarının itimadını kazandı. Tahminen idare bu süreçte bu türlü bir karar vermiş olabilir fakat bence bu İsmail hocanın gösterdiği performansı gölgeye düşürmez. İsmail hoca yine mesleğinde Fenerbahçe ile yükselişe geçti, çok sevildi. Ben hoş bir yer edindiğini düşünüyorum” dedi.
“TRABZONSPOR TAKIMINA GERÇEK VAKİTTE DESTEKLER YAPTI”
Trabzonspor’un 38 yıl sonra şampiyon olmasını kıymetlendiren İlhan Palut, “Bir sefer Trabzonspor takımına yanlışsız vakitte destekler yaptı, lig başlamadan Trabzonspor’un takımı hazırdı, birlikte çalıştılar ve esasen bir evvelki sene Abdullah hoca hatırı sayılır bir müddet Trabzonspor’la sistemini oturttu zati elinde bir arada çalıştığı en az yüzde 70’lik bir küme varken nokta transferlerle de bunları destekleyerek kampta birlikte çalışma fırsatı buldu. Topluluğun isteği, hasreti esasen bu sene Trabzonspor iç saha maçlarında bilhassa en agresif seyirci tahminen grubunu en iten seyircilerden biri Trabzonspor’du ve Abdullah hocanın özelinde üst sıralarda yer alan kaçırdığı şampiyonlukların da deneyimiyle tahminen daha az kusur yaptı. Bura da çabucak bahsettiğimiz başka doğan şampiyonluk adaylarının da yarışta geri de kalmasını da eklersek Trabzonspor’un şampiyon olması da pek doğal bir hale geldi” diye konuştu.
“EN BÜYÜK ISTIRABIMIZ TAKIM MÜHENDİSLİĞİ”
Türk kadrolarının en büyük probleminin plan ve programsızlık olduğunu kaydeden İlhan Palut, “Galatasaray’ın PSV maçına bakıyorum, Beşiktaş’ın 1 yıl evvel Yunanistan’da oynadığı PAOK maçındaki takımına bakıyorum. Çok kritik ön eleme maçlarına bizim gruplarımız hiçbir hazırlık yapmadan çıkıyorlar. Ne takım hazırlığı, ne ekibin bir arada çalışma müddeti, bir sene evvelki takım istikrarını yakalamadan Avrupa kupalarına başlıyoruz. Maalesef ekiplerimizin birçoğu bu yüzden daha ön elemede başarısız oluyor. En büyük derdimiz takım mühendisliği. Plan ve programın olmayışı. Son anda yapılan transferlerle takımların belirlenmesi yüzünden bizim için de Avrupa’da bir formda işin işten geçmesine neden oluyor. Artı, teknik adam istikrarsızlığı. Çabucak çabucak birçok grup lige yeni hocalarla giriyor. Tahminen yeni sitemler üzerinde hazırlanmaya çalışıyor. Bu da tekrar bahsettiğim üzere kadroların yaz aylarında bu tıp eleme maçlarına bu biçimde hazır olmamasına neden oluyor. Bu yüzden Avrupa kupalarında hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ülkemizde oynanan futbolun fizikî yetersizliği ön planda. Ülkemizde top oyunda da 44 -45 dakika kalırken, Avrupa’nın üst liglerinde topla oynama mühletleri 60 dakikanın üzerinde çıkabiliyor. Bu da oyuncuların kazandığı maç ritminin başka liglerin bizim liglerle baz alındığında bizim çok gerilerde olmamız. Türkiye Ligi’nde oynadığımız maçlarla, fizikî olarak Avrupa liglerine hazırlanmamızın ritim ve fizikî olarak parametrelerde çok sıkıntı olduğu gerçeği de bizi bir formda geride bırakıyor” biçiminde konuştu.
“YENİ KUŞAK HOCALARDAN ÇOK UMUTLUYUM”
Yeni jenerasyon hocalardan çok umutlu olduğunu lisana getiren İlhan Palut, şunları söyledi: “Gerçekten Avrupa’yı, trendi takip eden, en aktüel ve fizikî idmanları takip eden, bunları ölçüp uygulayabilen yeni kuşak antrenörler şu anda Türk futbolunda yer almaya başladılar. Yeni dönemde kadrolar mevcut yerli hocalarla devam edeceğini düşünüyorum. Ben Türk futbolunun bu krizi, Avrupa ayarındaki makası süratle kapatması gerektiğini düşünüyorum ve bundan umutluyum. Ben de kendi adıma, İlhan Palut olarak bu sene farkı bir misyonum da var. Kadromla bir arada Avrupa kupalarında inşallah Türk futbolunu en yeterli formda temsil edip, bunu olumsuzluğu kırmak istiyoruz. Anadolu grubu olarak ligde uygun sonuçlar alıp Avrupa’da Avrupa kadrolarıyla başa baş gayret edip, ses getirecek bir grup olgusunu yaratmanın uğraşını vereceğiz.”
“TÜRKİYE’DE HER GRUBU ÇALIŞTIRACAK DONANIMA SAHİBİM”
Türkiye’de her ekibi çalıştıracak donanıma sahip olduğunu belirten Palut, “Buna ulusal kadro da dahil. Bunun için mütevaziliğe gerek yok lakin hiçbir misyona, ekibe talip değilim. O denli bir şey asla yok. Allah’ın müsaadesiyle hepsini başarabileceğime inanıyorum. Her şeyin yanlışsız bir vakti olduğunu düşünüyorum. Şu an da benim yapmam gereken tek şey Konyaspor’daki başarımızı sürdürmek, benden beklentileri karşılamak. Birtakım teknik adamlar derler ya ‘ben de buradayım, hazırım, niçin bana teklif gelmiyor’ diye benim o denli bir durumum yok lakin kendine inanç noktasında da en güç neresiyse misyona hazırım” diye konuştu.
“AVRUPA MAKSADIM NATÜREL Kİ VAR”
İlhan Palut, Avrupa amacı olduğunu söz ederek, “Evet, basamak basamak var. Neden olmasın. Ben daima şunu söylerim. Bizim kuşağa çok geç sıra geldi. Neden çok geç sıra geldi? Zira hepsi çok pahalı teknik adamlardı. Tahminen konfor alanlarını terk etmediler, tahminen Türkiye ligindeki grupları daima olarak birebir çember üzerinde döndü. Kimse bir yere gitmedi. Bu da neye yol açtı? Alttan gelen antrenörlerin kolay vazife almamasına neden oldu. Süreç tahminen benim Göztepe’ye gidişimle başladı. Bu bahiste yeni kuşak Türk antrenörlerinin bir biçimde burada daha yürekli olması gerekir. Doğal ki bir de bu işin bir pazarlaması, bir PR’ı var, tahminen yurt dışında ön plana çıkartacak teknikler var. Onları çok bilmiyorum lakin bu türlü bir teklif geldiğinde bizim konfor ağının dışına çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki ulusal gruptaki oyuncularımız yurt dışında muvaffakiyetle bizleri temsil ediyorsa, bence Türk antrenörlerde, teknik yöneticilerde Avrupa’da ülkemizi sonuna kadar muvaffakiyet ile temsil edeceğine inanıyorum” halinde konuştu.
“İTALYA VE ALMANYA LİGİNİ ÇOK SEVİYORUM”
İtalya ve Almanya ligini çok sevdiğini belirten Palut, “Tabii ki Premier Lig de var fakat İtalya ve Almanya liginde öteki bir savaş var üzere geliyor bana. O iki lig hoşuma gidiyor” dedi.
“KONYASPOR TARAFTARI BANA DAİMA GÜVENDİ”
Konyaspor taraftarlarına teşekkür eden Palut, şu tabirleri kullandı: “Ben birinci geldiğim günden beri bana hakikaten çok inandılar ve güvendiler. Makus oynadığımız ve çok gol yediğimiz maçlar oldu lakin bir an bile dayanaklarını esirgemediler. Ben bunu daima hissettim. İnsan kendine güvenildiğini hissettiği ortamda bir halde başarılı olabiliyor. Konya halkına ve taraftarına bu yüzden çok teşekkür ederim. Bu dönem daha da güç olacak bizim için. Geçen dönem dayanakları bizim için çok pahalıydı. Bu dönem daha da güç olacak. Bu yüzden ben yeniden yanımızda olup bize dayanak vermelerini istiyorum. İnşallah bizde uğraşımız ve alacağımız sonuçlarla bunun karşılığını veririz.”
